Kızılcahamam

Kızılcahamam, Ankara ilinin kuzeyinde yer alan bir ilçesidir. E5 Ankara-İstanbul Devlet Karayolu üzerindedir. Ankara ve İstanbul yönlerinden ulaşım çift yönlü olduğundan çok rahattır.

Kızılcahamam, Çubuk, Kazan, Ayaş, Güdül, Çamlıdere ilçeleri ile Bolu ve Çankırı illeri arasında kalır. Dağlık ve ormanlık bir ilçe olan Kızılcahamam, 1712 kilometrekarelik bir alanı kaplar. İç Anadolu ile Karadeniz arasında geçişi sağlar. Köroğlu Dağları ilçenin en önemli dağı, Sakarya Irmağı’nın kollarından biri olan Kirmir Çayı da ilçedeki en önemli akarsudur. Ankara’ya içme suyu sağlayan Kurtboğazı, Eğrekkaya ve Akyar Barajları Kızılcahamam Belediyesi sınırları içerisinde kalır. İlçe merkezinde yeteri miktarda düzlük alan bulunmadığından dolayı çok sıkışık bir yerleşim mevcuttur. Buna rağmen İlçe merkezleri dağ yamaçlarına doğru sürekli genişleme eğilimindedir. Roma döneminden beri kullanıldığı bilinen Kızılcahamam kaplıcaları Türkiye çapında ün kazanmıştır. Kızılcahamam genellikle Soğuksu Milli Parkı, kaplıcaları, otelleri, maden suları, tarihi yerleri ve festivalleri ile tanınır. Şifa merkezidir. Termal suları pek çok hastalığa iyi gelmektedir. Ankara’ya yakınlığı nedeniyle özellikle hafta sonları çok sayıda günübirlikçi turist ağırlar. İlçe içindeki çok sayıdaki lokantalar Ankara’dan gelen misafirlere ve kaplıca ziyaretçilerine hizmet verir. Pazar günleri kurulan köylü pazarlarında civar köylerden gelen köylüler, getirdikleri yöresel ve doğal ürünlerini pazarlarlar. Son yıllarda yapılan büyük oteller kongre ve toplantılara ev sahipliği yapmakta, bu yolla İlçe turizmine büyük katkılar sağlamaktadırlar.

 

Nüfusu: 33.623 kişi
Yüzölçümü: 1.785 km2
Rakımı: 975 m
Şehir Merkezine Uzaklığı: 83 km

İlk çağlara kadar uzanan uzun tarihi boyunca ilçe sırayla Yabanabat, Çorba isimlerini, en son olarak da Kızılcahamam ismini almıştır. Kuru- luş tarihi kesin olarak bilinemeyen ilçenin tarihi, Ankara tarihi ile birlikte incelenir. Bölgede bu- lunan Hitit çağı eserleri ilçenin Milattan önceki devirlerde kurulduğunu göstermektedir. M.Ö 12. yüzyılda Friglerin, Kirmir Çayı boyunca Yaba- nabat adını verdikleri kenti kurdukları sanılmak- tadır. Bu uygarlığın ardından Lidyalılar, Galatlar, Romalılar, Bizanslılar ve M.Ö. 333 yılında da Makedonya Kralı Büyük İskender’in bölgede egemenlik kurduğu ilçede bulunan kalıntılardan anlaşılmıştır.

Bilinen ilk yerleşim merkezi Demirciören köyü olup, Yabanabat adıyla anılmıştır. 1285 yılı Sal- namesinde “Yabanabat” adıyla anılan yerleşim alanı bugünkü Kızılcahamam ilçesidir. İlçe 1296 yılında Ankara Valisi İzzet Paşa tarafından bu- günkü Pazar beldesine yerleştirilmiştir. İlçenin Cumhuriyetin ilanına kadar geçen sürede “Çorba” adıyla anıldığı kayıtlardan ve diğer verilerden anlaşılmaktadır 1926 yılında Ankara Valisi Suphi Bey tarafından bugünkü yerine nakledil- miştir. Toprağının kırmızı renkli oluşu ve böl- gedeki kaplıcalardan dolayı Kızılcahamam adı verilmiş olan ilçe günümüze kadar bu adla anıla gelmiştir.

İlçede her yıl Soğuksu Milli Parkı içinde “Soğuk- su Festivali“ düzenlenmektedir. Ekim ve Kasım aylarında ise hayvan kesimi ile canlı hayvan satışlarının yapıldığı “Çorak Panayırı” düzen- lenmektedir.

Kızılcahamam maden suyu yönünden zengin- dir. Kaplıca suları ile de tanınan ilçede Belediye tarafından işletilen büyük ve küçük kaplıca te- sisleri vardır. Kent merkezine 16 km uzaklıkta, Güvem bucağının 2 km batısında Sey Hamamı Kaplıcası yer alır. Bu kaplıcanın şifalı suları ro- matizma hastalıklarına, eklem ve omurga kireç- lenmelerine, dolaşım bozukluklarına, lumbago ve siyatik gibi hastalıkların tedavisinde kullanıl- maktadır.

İl içinde en yoğun orman örtüsüne sahip olan il- çedir. İlçe içinde yer alan Soğuksu Parkı, yoğun bir nüfus barındıran Ankara için bir akciğer gö- revi üstlenmektedir. İlçe sahip olduğu bu özellik- leri ile hem Ankara’dan hem de civar yörelerden gelen insanların dinlendiği, hoşça vakit geçirdiği ender mesire yerlerinden biridir.